Aydınlansam mı ne? :)

Kıyaslamanın enerjisi

Reklamlar

Mutsuz olmak istiyorsan kendini bol bol başkaları ile kıyasla derler ya. Dikkat etmeye başladığımdan beri, buna tüm kalbimle katılıyorum.

Ne zaman kıyaslamaya başlasam enerjimi olumsuz etkiliyor. Ve işin ilginç yanı, enerjime etkisinin kıyaslamanın sonucu ile hiçbir – sıfır ya – bağlantısı yok. Kendimi “üstün” hissetsem de, “yenilmiş” hissetsem de, sonuç ta güzel, bütün, hakikaten tatmin edici bir enerjisi yok. Ki “üstün”, “yenilmiş” de ne demekmiş, ama bu yine başka bir konu.

Aynı şey karşımdaki kendini benimle kıyaslayınca da oluyor ve yine olumsuz enerjiyi hissediyorum. 
Bir aralar kendimi Facebook’a kaptırmıştım. Birbirimiz ile yarış halindeydik. Ben böyle güzel bir evde yaşıyorum, benim gezdiğim yerler ohhhhh-ohhhhh, ay şekerim uçağa binmek üzereyim,  ben de restorandayım, şahane yemekler yiyorum… Bir yarış, bir mücadele, nerede hangi resmi çekip yüklesem acaba, düşünceleri, koştur babam koştur. Bir dakika rahatlık yok. Ama iyi ki de bu tecrübeyi edinmişim. Yaşayıp da öğrenenlerdenim çünkü.

Hala görünce kaşınmıyorum değil. Okumak enerjimi etkiliyor, cevap yazmayı düşünmek bile, daha da fazla etkiliyor. Onun için vaz geçiyorum.

Peki bu benim başkaları için sevinme, mutlu olma kabiliyetim olmadığı anlamına mı geliyor?

Oturdum,  düşündüm uzunca ve hayır o anlama gelmediğine inanıyorum. Çünkü postalayanın bu koşturmaca, rekabet dolu enerjisini seziyorum. Yargılamak anlamında söylemiyorum, çünkü herkes sadece mutlu olmaya, kalmaya çalışıyor.

Ve başka durumlarda rahatlıkla karşımdaki insan ile sevinebildiğimi fark ediyorum.

Yani kısacası kıyaslamak bana yaramıyor :D Kendimi ego’ma kaptırıyorum bazen, ama elimden geldiğince çabuk toparlamaya çaba gösteriyorum. Zararın neresinden dönersem kardır misali. Bu konuda daha olgun olmak hedeflerimden biri.

Herkes gönlünce yaşasın, mutlu olsun, istediğine kavuşsuuuuun yeterki. Ne mutlu bir dünya olur.

Reklamlar

Reklamlar