Aydınlansam mı ne? :)

En son ne zaman şarkı söyledin?

Reklamlar

Geçenlerde bir hafta sonu için hiç bir planım programım yoktu. Yani istediğim gibi gönlümü dinleyip, ayaklarımı uzatıp gel keyfim geeel diyebileceğim bir hafta sonuydu. Aslında!

İlk “ohhhh beee”den sonra içimdeki o dürtücü, telaş yaratan ses kalktı ayağa, bir eli belinde “Arabanı yıkasan hiç te fena olmaz, ya da kilerdeki fazlalıklara girişsen, alış veriş yapman da gerekiyor, ayyyy evin haline bakarmısın, şu kitabı okumayı ne zaman bitireceksin??” ve daha neler dedi.

Hiç yoktan kısa süre içinde beni huzurdan çekip strese soktu. Ortada birşey yokken huzursuz hissettim kendimi. Yani evime gelip de dolabın üzerinde toz var mı diye bakan arkadaşlarım yok çok şükür, kiiiiiiiiii arkadaş dediğin zaten öyle birşey yapmaz. Yapsa yapsa ancak Hikmet abi yapar (ismi değiştirdim, sadece i harfi ortak :)

Fakat bu sefer aldanmadım! Evet, haklısın belki içimdeki ses, ama bugünüm bana ait, dedim ve

Ses önceleri biraz direndikten sonra susuverdi, ve sesin yerini ormanda dolaşırken bir melodi aldı. İster istemez ıslık çaldığımın farkına vardım.

İlk cesaretimi toparlayıp ormanda gezdikten sonra eve dönerken de şarkı söylediğimi hatırladım. Ne kadar uzun zamandır yapmadığım bir şeydi bu. Hayat kısa, hep şarkı, şiir dolu olsun.

Bu yazdıklarımı tembellik göstergesi olarak görmüyorum. Bedenimiz gibi ruhumuzun da besine, bakıma ihtiyacı var bence. Bazı toplumlarda bir şamana gidip karamsarlıktan, keyifsizlikten yakınıldığı zaman, bu dört sorudan birini sorarmış şaman: ‘En son ne zaman dans ettin?’ ‘En son ne zaman şarkı söyledin?’ ‘Hikayelerden büyülenmeyi ne zaman bıraktın?’ ‘Sessizlikte huzur bulmayı ne zaman bıraktın?’ (Gabrielle Roth)

Hoşuma gitti. Arabamı da başka bir gün yıkadım :)

Reklamlar

Reklamlar