Aydınlansam mı ne? :)

Mutluluğun sınırı var mı?

Reklamlar

Hayat koçu tuttum. Herkes tutar da ben tutamaz mıyım. Neyim eksik? :D Kendisi çok ilginç bir insan. Günün birinde canına tak etmiş, pılını pırtısını toparlamış, dağıtmış ve bir Zen monastırına yazılıp, eğitim görmüş. Normalin azıcık dışında yani.

Geçen gün koçumla konuşurken nasılsın sorusuna, bugün çok güzel bir gündü, kendimi tamamen akışta hissettim şeklinde cevap verdim. Akışta olmak sence ne demek diye sordu ardından.

Eveeeet, akışta olmak bence ne anlama geliyor. Ben akıştayım deyince bunları yaşıyorum:

Bunları yaşamak normal mi sence diye sordu koçum. Bilmem? Etrafıma sormak aklıma gelmedi hiç. 

Sadece bu akış duygusunu daha sık yaşamak istediğimi biliyorum. Bu kadarına da şükür tabii ki. Tek bir gün, saat, dakika olsa da, şükürler olsun.

Ama insan hali işte, merak etmeden de duramıyorum: Peki   a c a b a…   devamlı bu seviyede yaşamak mümkün mü? 

Bu konuda çok sevdiğim, saydığım arkadaşım Ellen’i büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Atıp tutup değil, söylediğini yaşayan özel insanlardan kendisi. Her gününü yüksek bir coşku ile yaşayıp, iyiliği mıknatıs gibi çekip, etrafına yayan bir insan. Başına bana “ay aman” dedirten birşey gelse bile kısa zamanda bakış açısını değiştirip, enerjisini pozitife çevirmeyi başaran bir insan. Öyle bir akışta yaşıyor ki, bir günde yaşadıkları benim bir haftamı kaplıyor. Bilmem anlatabildim mi, hayranım bu güzel insana. Artık günlerce, haftalarca yüksek frekansta, mutlulukta yaşayabiliyor.

Onun için bende mümkün olduğuna inanmak istiyorum!! :) Elbette karşıma, gerçekci ol, mümkün değil bu diyenler çıkacak. Cevabım da hazır: “İnsanlar ne büyük, önceden imkansız sayılan şeyleri başardı, bunu da başarır bence”. 

Di mi ama? :)

Reklamlar

Reklamlar