İlk iki gün şöyle geçti:
Birinci gün etrafımdaki eşyalara bakıp “Bu (halının/masanın/kitabın…) kendine özgün hiçbir anlamı yok.” deyip, camdan bakıp dışarıda gördüklerime de aynı şeyi uygulamam gerekiyordu. Yani öğretmek istedikleri hiçbir nesnenin sabit bir anlamı olmadığı. Mesela ben bu önümdeki masayı güzel bulabilirim ama bir başka kişi tamamen değişik bir fikirde olabilir. Gayet rahatça yapabildim, ama gökyüzüne ve ağaçlara bakıp bir anlamı olmadığını söylemek zoruma gitti çünkü gökyüzü masmavi ve güzeldi ve ağaçları çok severim.
http://www.acim.org/Lessons/lesson.html?lesson=1
İkinci gün devamını getirip yine etrafıma bakıp “Bu (evde/dairede/sokakta/yerde..) gördüğüm herşeye tüm anlamını ben verdim.” Demek ödevdi.
http://www.acim.org/Lessons/lesson.html?lesson=2
Bakalım yarın ne getirecek :)