Aydınlansam mı ne? :)

Melekler, işaretler ve ben

Reklamlar

Doreen Virtue ve Beki Ikala Erikli, kulaklarınızı çınlatıyorum, ama sağ olun var olun sayenizde melek sayıları ve kuş tüyü delisi oldum. Şaka maka bir yana, ne zevkli bir şey!

Biliyorsunuzdur ama yine de bir açıklayayım: meleklerimiz bize değişik yöntemlerle mesajlar gönderirlermiş. Mesela sık sık dikkatimizi çeken sayılar veya her hangi olup olmadık yerlerde karşımıza çıkan tüyler ile yanımızda olup bizi destekledikleri yolunda bize işaretler verirlermiş.

Sayılara dikkat etmeye başladığımdan beri böyle sahneler yaygın hayatımda: “Uff yaaaaa… (misal: dünya’nın yükü omuzlarımda, gelsin de görsün bakalım Atlas bey) Aaaa saate bak, 22:22! Melekler yanı başımdaymış mesajı, yaşasın!”. Çocuğu oyuncakla kandırırmış gibi bende kendimi böylece kara düşüncelerden sıyırıyorum.

Eskiden falımı açıp bakanlar önce bir derin derin içlerini çekerlerdi ve ardından “Aklın karmakarışık, kapkara.”, “Fazla kafana takıyorsun herşeyi, kızım!”, “Rahat olsana biraz, kardeşim!!” diye azarlanırdım. O kadar ki gurur yapıp, değişmeye çalışmamda katkısı oldu. Son zamanlarda azaldı bu bayağı. Bu mesajların da etkisi oldu. Çünkü devamlı düşüncelerimi düzeltmeme dair bir hatırlatma oluyor.

Biliyormuydunuz, telefon numaranızın,  adresinizdeki numaların ve hayatınızın bir parçası olan sayıların da etkisi ve anlamı varmış. Mesela benim şu anki adresimde 359 geçiyor. Doreen Virtue’nın Melek Numaraları kitabında 0’dan – 999’a sayıların anlamları yazılı. Kitaba baktığımda 359 rakamının anlamı: “Yaptığın, veya planladığın değişiklikler senin kutsal hayat amacın ile ilgili dualarına cevaptır. Aydınlanmış ustatların verdiği yön doğru ve güvenilir.”

Şöyle yorumluyorum aklımca: bu adresten taşınmadan önce değişiklikler yaptım mı yaptım, yapmadım mı aynı tas aynı hamam devam edecek hayatım. Eğer önemli bir sayınızın anlamını merak ediyorsanız, bana bildirebilirsiniz ve kitaptan bakabilirim.

Meleklerden işaret derken, anlatmadan olmaz. Yaklaşık iki hafta önce bir iş gezisi için gittiğim Fransa’da, dışarıda bir kafe’de öğle yemeği yerken meleklerin mesaj bolluğuna yakalandım. Çok zevkliydi ve gülmekten alamadım kendimi (daha önce bir hafta boyunca yüzüm bayağı bir asıktı, ekleyeyim).

Geleceğimi düşünüp planlar kurup, baget ekmeğimi yerken, önce kucağıma kuş tüyü düştü. İlk kahkaha, sevinç ve heyecan’dan sonra tam tüyün resmini çekerken bir kelebek geldi ve yüzümün önünde bir kaç tur dans ederek uçtuktan sonra eşyalarımın üzerine kondu. Ardından yanımda park eden ve araba plakası benim ismimin baş harfleri ile başlayan bir arabanın sayılarına kitaptan baktım ve tam o anda düşündüğüm sorunun cevabını aldım.

Bu sabah yine aklıma geldi ve kıs kıs güldüm. Melekleri iş başında hayal ettim. Birisi arabayı görmem için başımı çevirmemi sağlarken (bak buraya Arzu, baksanaaa), öbürü güvercin ile bir tüy için pazarlık yapıyor ve tüyün üç kat aşağıya uçup kucağıma düşmesini sağlıyor. Öte yandan bir başka melek kelebeği görünmez elleri ile bana doğru yönlendiriyor. Komik ama, değil mi?

Tüyü o gün bugün çantamda yanımda taşıyorum. Her an desteklendiğimi hatırlamam için. Ona bir çerçeve alıp, evde özel bir köşe hazırlayacağım.

Yetmemiş gibi bu olaylardan sonraki akşam melek kartlarımda “işaretleri gör” kartını çektim. Sana tüy, kelebek ile işaretler gönderiyoruz, evet, onlar bizden sana işaretler, diyordu kart.

Diyeceğim – daha önce de demiştim – hepimizin dört yanı işaretler ve mesajlar ile dolu, görelim keşke.

Hepinize hayırlı, sevimli, ışık ve pırıltı dolu günler diliyorum.

Ve resimi merak edenler, dikkatli bakarsanız, o tüyünü feda eden güvercin´i cam açıklığında görebilirsiniz. Kamera´ya poz veriyor resmen.

Reklamlar

Reklamlar