Eksik parçasını eklemem gerek, ondan sonra karar verin: bu aynı ben, akşamları yatmadan önce yatağın altını, dolapların içini öcü var mı diye yoklarım – yoksa uyuyamam. Denedim olmuyor, gözlerime uyku girmiyor. Volkan kaç kere karşıma dikilip demiştir “Sen nasıl kendi başına koca dünyayı dolaştın aklım hayalim almıyor” diye. Haklı, benim de almıyor. Öyke oldu, ne diyeyim.
Şimdi ben ormanda sadece insan sapıklarından değil, hayvanlardan, bahsettiğim öcülerden, ve üstüne üstelik uzaylılardan da korkarım. Olur ya, ziyaret edecekleri tutar. Uzaylılardan korkum bayağı bir dindi son günlerde ama. Youtube’da Kanada’nın eski Savunma Bakanının yaptığı açıklamayı dinledim çünkü. Adam diyordu ki, uzaylılar binlerce yıldır dünyayı ziyerete geliyorlarmış ve insanların haline üzülüyorlarmış. Devamlı savaşlar, kavgalar, kargaşalar. Bu gidişle tüm evreni havaya uçuracağız korkusuyla gelip gelip yokluyorlarmış. Pek hayran kalmamışlar bizlere yani. Demek ki uzaylılar sevgiyi, ışığı seviyor!! Ben severim böyle uzaylıları! Gelin ormanda piknik yapalım.
Ne konuyu saparmışım ya.. Doğa demiştim. Orman diyorum, ama bizim buralarda orman insan dolu. Köpeğini, çocuğunu, sevgilisini kapan soluğunu orman da alıyor. Gezerken karşıma güler yüzlü insanlar, sevecen köpekler, türlü kuşlar çıkıyor sadece. Uzun süre yalnız kalınmıyor yani. Düzeltiyim dedim. Yok yere bir şey sanmayın beni.
Yine de ormanda olmayı çok seviyorum. Japonların “Shinrin-yoku“* yani “orman banyosu” dedikleri bir olay var. Ormanda gezip, doğanın tadını çıkarınca vücutta hem stres hormonu kortisol’un seviyesi düşüyormuş, hem de ağaç ve bitkilerin ürettiği kimyasal madde Phytonzide’yi nefesimiz ile alınca kansere karşı vücudumuz güçleniyormuş.
Ormanda gezdikten sonra neden kendimi daha dinlenmiş hissediyorum, bilimsel açıklaması da varmış. Benim için gereği yoktu, çünkü başlı başına bir zevk zaten.
*konu ile ilgilenenlere: http://www.oprah.com/spirit/Shinrin-Yoku-Health-Benefits-of-Walking-Outside