Aydınlansam mı ne? :)

İçimdeki ses

Reklamlar

Ne güzel herşey mutluluk rayına oturmuştu, sonra sen git korkuna uy ve seçimini yap. Ne diyeyim bilemiyorum. O ufacık içimdeki sesi dinleseydim üç aylık zorluklara, mide ağrılarına gerek kalmayacaktı.

Birde kararımı verirken tüm benliğim, tüm varlığım, herşeyim n’olur bu yolu seçme diye haykırıyordu yani. Kulaklarımı tıkadım, yakınlarımı dinlemedim, korkularıma kandım. Sözde mantığıma dayanık bir seçimdi.

Aman, aman bir daha içimdeki sesi umursamazlıktan gelmeyeceğim – umarım. O çünkü asıl benim, en yüksek iyiliğimi isteyen parçam. Tersine eline mikrofon ve hatta megafon vereceğim. Aileme ve Volkan’a da sıkı sıkı tembih ettim, midemi ağrıtan bir şeye “evet” dememi engellesinler. Gerekirse yakamdan tutup geri çeksinler :D

Beni bu konuda düşündüren, kafamı kurcalayan o kadar mutlu bir halden en kısa zamanda ne kadar çabuk yoldan sapıp, dengemi kaybedebilmem. Insana haddini bildiren bir durum. Her zaman alçakgönüllü kalıp, insanlığımı unutmama dair bir hatırlatma.

Tek tesellim eskisi gibi artık herşeye boyun eğip katlanmayı değil, durumu terk etmeyi seçmem. Yakın bir arkadaşımın dediği doğru: eski Arzu olsaydı katlanırdı, ne pahasına olursa olsun o durumda kalırdı.

Zararın neresinden dönersen kardır derler ya. Geride bıraktım ve şimdi yine yeni maceralara açığım. Yelkenleri gerdim, iç sesim yine kaptanlık yapacak. Dümeni, pusulayı, kendimi ona teslim ettim.

Neyseki eski mutluluğum, hiçbir şey olmamış gibi en kısa zamanda geri döndü :) … alıngan değilmiş demek ki.

Gelecekteki Arzu lütfen – yalvarırım – bunları unutma!

Reklamlar

Reklamlar