Bazen arkadaşlarım “Tamam da, meditasyon sana ne sağlıyor??” diye soruyorlar. Öyle ya, dışardan bakıldığında gözlerimi kapayıp ayakta uyuyorum gibi birşey.
Meditasyonun sayısız faydaları hakkında bir çok bilimsel araştırma var, ama ben burada sadece kendi yaşadıklarımı listelemekle yetiniyorum. Bunun ötesinde de faydaları varsa benim için, ooooh ne ala :)
- Dış hayatımda ne olursa olsun, içimde derinlerde bir yerde huzurun varolduğunu kanıtladı bana. Uçak yağmurlu bir günde nasıl bulutları aştıktan sonra güneş ile buluşuyorsa, veya deniz ne kadar dalgalı olsada, derinlere dalınca sessizlik basıyorsa işte onun gibi. Bazen kolaylıkla ulaşabiliyorum bu yere, bazen beynim fazla aktif oluyor ve zorlanıyorum. Öyle de böylede var oluşunu bilmek bile güzel bir duygu. Hem meditasyonum iyi geçti, kötü geçti diye de değerlendirmemek gerekiyormuş.
- Bir olay, sitem ve ya eleştiri ile karşılaştığımda hemen tepki vermemeyi öğretti bana. Araya ufacık da olsa bir mesafe koyup, nefes alıp pişman olmayacağım bir karşılık vermemde yardımcı oluyor. Düşünme fırsatı yaratıyor. Düşündüğüm halde bile bile olumsuz bir karşılık verdiğim oluyor mu? Evet! Ama bunun bilincinde olmak ta bir basamak bence :) en azından pişmanlık duyduğumda, kendi katkım olduğunu biliyorum ve bir sonraki durumda (bazen daha da uzun süre sonra, “Arzu, sahiden değer mi? Sonrasında kendini berbat hissedeceksin.” tipi düşünceler ağır basıyor.)
- Kafamı kurcalayan sorunlar olduğunda, meditasyon sırasında düşüncelerimi yavaşlatınca, o sessizlikte aslında yapmam gerekeni duyup, hissetmemi sağlıyor. Başkalarında nasıl oluyor bilmiyorum, ama bende bir düşünce esini olarak hafifçe geliyor. Öyle güzel yönlendiriyor ki bazen meditasyon sırasında yüzüme kocaman bir tebessüm getiriyor. Bazen gülüyorum ve yeniden kendimi toparlıyorum. Değişik meditasyon teknikleri kullanan arkadaşlarım bana bu durumlarda değişik öğütler veriyorlar. Daha çok Zen takılan arkadaşım, meditasyonumu bölmememi öneriyor. O da ego’nun işi, seni kandırmaya çalışıyor diyor. Bir başkası yanında daima bir kağıt kalem bulundur diyor. Aklına birşey geldiğinde hemen yaz, koyuver ve meditasyonuna devam et diyor.
- Meditasyonuma vakit ayırarak, kendim için önemli bir şeye öncelik tanımamı, vakit ayırmamı ve böylece kendime değer verdiğim mesajını veriyorum bilinç altıma.
- Kafamdaki düşüncelerin akışını izlerken, bunları izleyenin ve düşüncelerin ayrı birimler olduğuna kanıt oluyorum. Ben onları dışarıdan izleyebiliyorsam, ne anlama geliyor bu? Otomatikleşmiş akıyor düşünceler. Onları izleyebiliyor olmam değiştire de bilirim anlamına gelmiyor mu? Bundan böyle ‘ben müthiş yaratıcı bir insanım’ düşüncesini ekemem mi mesela? Sonsuz olanaklar açılıyor.
Bazı arkadaşlarım – bunu daha çok erkeklerde görüyorum – meditasyona başlamadan önce nasıl yapılması gerektiği hakkında araştırma yapmak istiyorlar, kitaplar okuyorlar, sitelerde araştırıyorlar, daha neler neler. Saatlerce okuyorlar, çiziyorlar.
AMA sonuçta aylar geçmiş oluyor ve oturup 5 dakika meditasyon bile yapmamış oluyorlar. Bence bu kadar kafa yormaya değmez. Ufaktan başla, otur, nefesini dinle ve yavaşlat, düşüncelerine bağlanma ve voilà- al sana meditasyon. Sonra yine okuyup değişiklikler yapılabilir zaten :)